HER GÜN BAYRAM,

Evet,
Her günü bayram olan şanslı insanlar da var bu dünyada.
Neden bu ayrıcalık sadece delilere sunuldu,
Neden atalarımız bu ayrıcalığı delilere tanıdı,
Hiç anlamıyorum.
Kıskanıyorum aslında.
Her günü bayram coşkusu ve keyfiye yaşamak yerine,
Hep yarın için yapılabilecek bir şeylerin telaşında olmak,
Hatta bunu;
Yaşamın tadını damağımızda yarın hissedebilme beklentisi ile yapmak,
Ve Bayram tadında günler için bu eziyete katlanmak,
Normal oluyor da,
Bunları yapanlara normal insan deniyor da.
Her günü bayram neşesinde geçirenlere deli deniyor.
Bu size akıllıca geliyor mu?
Evet, başta da söylediğim gibi bana normal gelmiyor ve hatta beni kıskandırıyor.
Yaşam tarzı ve yaşama dair öncelikler hakkında aklıma gelen şu hikâyeyi paylaşarak delilik tercihini kendinize bırakacağım.
Küçük bir balıkçı kasabasına sakin bir tatil amacıyla oldukça zengin bir iş adamı gelir. Çevresindeki insanlardan, kalabalıktan, iş stresinden bunalmış olduğu için bu sakin balıkçı kasabasında tatilini geçirmeye karar vermiştir. Vaktini aylak, aylak gezinerek ve her fırsatta karşılaştığı insanlarla sohbet ederek geçirmektedir. Tatilini geçirirken tecrübelerini çevresi ile paylaşmaya ve insanların ufuklarını genişletmeye özen göstermektedir.
Sohbetlerden biri şu şekilde gelişmiştir.
Kayıkçının birine işlerin nasıl gittiğini sorar. Kayıkçı iyi olduğunu, her gün ailesi ile tüketebilecekleri kadar balık tuttuğunu ayrıca alışveriş için gerekirse bir miktar fazla tutarak ailesinin ihtiyaçlarını karşıladığını ve bu şekilde hayatını sürdürdüğünü anlatır. Kalan zamanında gününü nasıl geçirdiğini soran iş adamına balıkçı şu cevabı verir. Ailemle geçiriyorum, çocuklarımın büyümesini onlarla birlikte yaşıyorum ve kalan vakitlerimi dostlarım ile sevdiklerimle paylaşıyorum demiş.
İş adamı oldukça emin bir tavırla balıkçının vizyonunu değiştirecek ona yeni ufuklar açacak kendi tecrübelerini paylaşmaya karar vermiş, başlamış anlatmaya.
Bak demiş; böyle yaşam bitmez. Öyle ihtiyacın kadar balık tutmakla olmaz bu iş. Günlük çalışma zamanında tembellik olmaz. Tüm mesaini balık tutmak ile geçirmelisin.
Kayıkçı; e sonra der.
Tutabileceğin kadar çok balık tutmalısın. İhtiyacın olanından fazlasını satıp para biriktirmelisin.
Kayıkçı; e sonra der.
Bu dönemi oldukça tasarruflu olmalısın. Önce daha büyük bir tekne almalısın.
Kayıkçı; e sonra der.
Her zaman balıkları taze, taze satamama riskini devre dışı bırakmak için bir buzhane yaptırmalısın.
Kayıkçı; e sonra der.
Biraz daha büyük tekne hatta teknelerin olmalı.
Kayıkçı; e sonra der.
İleride mutlaka balıkları işleyip ürün haline getirecek bir fabrika hedeflemelisin.
Kayıkçı; e sonra der.
Sonrası yok, profesyonellere şirketi devredecek ve benim gibi küçük şirin bir kıyı kasabasında keyifli bir tatil yaparsın, dedikten sonra.
Kayıkçı; özür dilerin ama ben zaten küçük, şirin bir kıyı kasabasında keyifli bir yaşam sürüyorum der.
Her günü bayram olan kayıkçı ömrünün sonunda bayram yapabilme ümidiyle niye yaşasın ki?
Bu haftalık ta bu kadar efendim, bu arada geçmiş bayramınızı kutlarım, delilerle eşit olduğumuz bu nadir günlerin tadını çıkartalım.
20.10.2006

0 yorum:

Blogger Template by Blogcrowds