
Hayal kırıklıkları hayat kırıklarına dönüşmesin!
İnsan hayal ettiği kadar yaşar,
İnsan hayal ettiğini başarır,
İnsan hayal ettiklerini hak eder derler.
Ama hayal ettiğinin içinde yaşamamalı, hapsetmemeli kendisini kendi hayalinin içine.
Hayal ettiği ile mevcut durumunu bilmeli aradaki yolun gidilmesi gerektiğini unutmamalı,
Hayal bir kristal fanustur,
Hassastır,
Narindir,
Dardır,
Korunması gerekir,
Kollanması gerekir,
Unutur hayalin içinde yaşamaya çalışırsak,
Kırarız,
O zaman hayalsiz kaldığımız gibi,
Hedefsiz de kalıveririz.
En sonunda da hayal kırıklığı ile geçirilmiş bir hayatımız olur.
Hani bir söz vardır,
Hiç ölmeyecekmiş gibi yaşamaya çalışırken hiç yaşamamış gibi ölmemeye özen göstermek lazım..
Hedefleri olmak ve bu hedeflere ulaşmak insanı dinç, hedefe ulaşma gayretinde, özetle Var tutar,
Yaşama gayretinin benzinidir,
Yaşama benzininin çakan çakmağıdır,
Ömrü yaşama çevirendir hayaller, hedefler.
Bu var olma nedeni araç olmaktan çıkıp amaç haline gelirse elde ettiklerimizin anlamını kaybetmeye başlarız.
Elde ettiklerimizi unutturacak hedefler, hayaller işte bizi hiç ölmeyecekmişiz gibi yaşatır ama yaşamamış gibi öldürebilir de!
Biz bile anlamayız yaşam ile ölümün farkını.
Hayallerimiz, hedeflerimiz temel olarak amaçlarımız bizim yol bilgisayarımızdır.
Hayale ulaşırken aldığımız yolu değil de varacağımız yeri kurgularsak yol bize zulüm olur ki ömür boşa geçmiş yaşama dönüşemeden bitmiş olur.
Bitiren de biz oluruz,
En değerli tek şeyimizi karşılıksız bedelsiz bitirmek, kaybetmek sizin için normal geliyorsa,
Bırakın sadece hayalleriniz olsun ve tek sizin mutluluğunuz hayalin gerçekleştiği olsun,
Gerçekleştiğini anlamadan geçen, kaybedilen zaman size gelmeyeceği gibi gerçekleşen hayaliniz size şunu fısıldar kulağınıza “ en büyük eğlence eğlenceyi beklemektir, eğlencenin kendisi değil.”
İşte gidilen yolun anlamı ortaya çıkar.
Sonuç yerine hayaller ulaşmak için değil doğru yolda ilerlemek ve ömrü yaşama çevirmek için lazımdır.
0 yorum:
Yorum Gönder