Basit bir iletişim hatası! (I)


İş hayatında,
Ev hayatında,
Sosyal hayatta,
İnsan ile birlikte olduğumuz her yerde başımıza ne gelse çözer, analiz ederiz ve anlarız ve de kalan çözümsüz azlığı da “basit bir iletişim hatası” olarak tanımlarız.
Olayı küçültür önemsizleştiririz kendi gözümüzde,
Veya öyle sanırız.
Sorun küçük olmasaydı zaten çözerdik her büyük olayı nasıl çözmüşsek, sorunları nasıl aşmışsak bunu da aşardık aslında,
Ama sorun küçük,
Sanki pareto analizi yaptık,
Sanki sorunların yüzde seksenini oluşturan nedenlerin yüzde yirmisidir dedik,
Sanki tüm nedenleri önceden belirledik,
Sanki tüm nedenlerin en önemli yüzde yirmiyi sıraladık,
Sanki bunları çözdük,
Ama kalan,
Üzerinde düşünülmeye, çözümlenmeye, vakit harcanmaya değmeyecek boyutta olduğu için ihmal ettiğimiz,
Bu “basit iletişim hatası” takılıverdi ayağımız tesadüfen.
Bir de şöyle düşünsek insanların olduğu yerde yaşanılan sıkıntıların tek bir nedeni vardır o da bu “basit iletişim hatasıdır”.
Çözemediğimiz,
Çözemeyeceğimiz
Aşamadığımız,
Aşamayacağımız tek bir hatamız vardır o da iletişim hatalarımızdır.
Böyle tanımlanınca “basit iletişim hatası” birden tek ve en büyük hata haline geliveriyor.
Bir yaş civarında öğrendik konuşmayı,
Altı yaş civarında öğrendik yazmayı,
Yedi yaş civarında öğrendik okumayı,
Ve hiç öğrenemedik dinlemeyi.
İletişimin iki ana kolu vat yazılı iletişim ve sözlü iletişim.
Yazılı iletişim okumak ve yazmaktan kaynaklı. Bunların ikisinde de milletçe – genel olarak- özrümüz var.
Diğeri sözlü iletişim konuşmak ve dinlemek kaynaklı. Bunların sadece konuşma kısmını önemsiyor ve hep bir başkasının dinlemesi gerektiğini esas alıyoruz yaşamımızdaki tüm hayatlarımızda.
Hiç anlamadığımızdan, dinlemediğimizden kaynaklı iletişim hatasından yakınmamışızdır.
Ama anlaşılmadığımızı hemen tespit etmişizdir bir iletişim hatası olarak.

0 yorum:

Blogger Template by Blogcrowds