İZ’SİZ KALMAK!


Her birimizin yaşamları içindeki hayatlar bizi tanımlayan birer parçadır.
İş hayatı,
Ev hayatı,
Aile hayatı,
Sosyal hayat,
Gizemli, uzak, sakin ve herkesin kendine özgü mola yerleri olan paralel hayatlar.
Yani yaşamınız içinde farklı, farklı insanlarla beraber olur, bu insanlarla paylaşırsınız hayatlarınızı.
Yaşamınız içindeki insanların hepsinin birbirini tanımalarına gerek yoktur,
Hatta tanımaları imkânsızdır,
Hatta tanımamaları sizim çeşitliliğinizdir
Ve bu çeşitliliğiniz bizim renkliliğimizdir, kokunuzdur.
Bu hayatları birbirine bağlayan tek bağ siz olabilirsiniz.
Bana soracak olursanız en güzeli de budur. Bir bahçe düşünün hepsi aynı renkli, aynı kokuda, aynı cins çiçeklerle dolu. Böyle bir yaşam bahçesi yerine renkli kişilikleri olan farklı ve her biri size bir şeyler katacak insanlarla dolu bir yaşam bahçesi daha renkli cıvıl, cıvıl ve rengârenk olmaz mı? Yani daha yaşanılası, daha keyifli olmaz mı?
Sonuçta bu hayatlar toplanarak sizin yaşamınızı tamamlıyorlar.
Yaşam bahçenizdeki her renk, her koku sinmeyecektir size. Siz ne kadar alabilirseniz, ne kadar almak isterseniz ve ne kadarını taşıyabilirseniz; işte bunların tamamı şimdi karşımızda duran sizi oluşturur.
Siz yaşadığınız hayatların toplamı ile tanımlanırsınız çevrenizde.
Siz bu hataların tamamı ile oluşursunuz, tamamlanırsınız.
Herkesin yaşamında bazı hayatların içindeki rolleri biraz daha öne çıkar kimi zaman.
Sizi tanımlamak için,
Sizi anlatmak için,
Sizin sıfatınız olarak, kullanılır.
Bu rolünüzdeki başarılarınız ve yaptıklarınızla çevrenize örnek olmanız sizin bu hayatınızı diğer hayatlardan öne çıkarır.
Bu bazen başarılı bir iş hayatıdır,
Bazen başarılı bir ev hayatı,
Bezen başarılı bir sosyal hayat,
Bazen de bir hobinin öne çıkmasıdır.
Siz başarılı olduğunuz konuda “ modelsiniz” dir. İz bırakıyorsunuz demektir.
Sümüklü böcek sahip olduğu tek yaşam ve tek hayatında bile iz bırakmayı becerir. Siz yaşamınız içinde hangi rolünüzde iz bırakıyorsunuz. Hayatlarınızın en azından birinde iz bırakabiliyor musunuz? Kendinizi bir kez daha gözden geçirin.
Çok sevdiğim bir hikâyeyi de sizinle paylaşarak bu konudaki ısrarıma devam edeyim.
Japonya’da bir kazada sol kolunu yitiren bir çocuğu babası bir karate hocasına teslim ediyor. Psikolojik sıkıntılarını atlatması ve gelişimine eksiksiz devam edebilmesi için.
Hocası çocuğa tek bir hareket gösterir. Aradan bir zaman geçer hala aynı hareketi devam ederler. Çocuk merak eder ve sorar ama cevap yok. Çare de yok aynı harekete devam. Yıllar geçer çocuk büyür ve hocasının ısrarı ile ciddi bir müsabakaya katılırlar. Çocuğun aklından geçmez herhangi bir müsabakayı kazanmak ama yine de ilk müsabakayı, ikinci, üçüncü müsabakayı kazanır ve finale çıkar çocuk. Çocuk bunların hepsinin bir tesadüf ve şans olduğunu bildiği halde bir anlam verememekte ancak müsabakaları çok kısa sürmekte ve ilk hamlede sonuçlanmaktadır.
Final maçı öncesi de hocasından ne yapacağını ve nasıl bu maçları kazandığını sorar yine cevap yok. Uzatmayalım, son maçı da kazanır ve şampiyon olur.
Çocuk tek bir hareket bildiği halde nasıl rakiplerini alt ettiğini sorar hocasına. Artık hocası açıklamalıdır bu mucizenin nasıl olduğunu. Hocası, onun tek bir hareket bildiğini ama rakiplerinin bu hareketten kurtulması için, rakiplerinin onu alt etmesi için sol koluna ihtiyacı olduğunu ama onun sol kolu olmadığı için rakiplerinin kendilerini savunamayarak, ona mağlup olduklarını anlattı.
Görünen o ki rakiplerinin gelecekte de bu çocuğa karşı hiç şansı olmayacak.
Bir şeyi bilip onu en iyi yapmak, yaşamınızda hangi hayatınız içinde olursa olsun ama en azından birinde sizin iz bırakmanızı sağlar.
Tilki gibi pek çok numaranız olacağına kirpi gibi tek bir numaranız olursa kolaylıkla alt edersiniz tilkileri ve tilkinin yerine sizi anlatırlar, siz iz bırakırsınız.
İz bırakmak sadece bir fantezi değildir yaşamda,
İz bırakmak bir sorumluluktur, görevdir,
Kendimize,
Çevremize,
Karşı yüklendiğimiz.
Bu dünyada yaşıyor olmanın başka sorumluluğu yok sananlar bir kez daha düşünsünler bu konuyu.
İz’siz kalmanın ayıbı ile mi yaşayamaya devam edecekler,
Yoksa iz bırakmanın bir yolunu mu arayacaklar.
Düşününce iyi yaptığınız o kadar çok şey yakalayacaksınız ki siz bile şaşıracaksınız eminim.
Tarihe damga vurun demiyorum,
Tarihin akışını değiştirin demiyorum,
Çevremize bir şeyler katın,
Yaptıklarınız kalıcı olsun diyorum.
Size huzur versin, sizi mutlu etsin diyorum.
Günlük temponuzdan sıyrılabilecek,
Biraz da ruh sağlığımıza katkısı olacak bir şeyler yapın/ yapalım diyorum.
Bu dünyada bir izimiz olsun diyorum.
Bu haftalık ta bu kadar efendim, dilerim bir hepimiz birer sümüklü böcek gibi iz bırakmaya başlarız bir an önce.

0 yorum:

Blogger Template by Blogcrowds