Yaşamımızı bir şekilde yaşanabilir kılmak elimizdedir. Yaşamın içinde bize bağlı damarlardaki tıkanıklıklar biz sıkıntılara sürüklediği anlarda bile bir çıkış yolu bulma çabasını kendimize yüklemek ve bunun peşinde koşmak bile yaşamın içindeki o tıkanıklığa stent takmak gibidir. Acil durumu atlatınca isterseniz by-pass yaparsınız.
İçinizde bir yerlerde inanç saklamalısınız. İçinizdeki bu inanç sizin yaşamınızı güzelleştirecek saç ayağından biridir. Bir işe başlarken onun olacağına dair inancınızın olması ve o işi bu şekilde yapmanız işin olma olasılığını arttıracaktır mutlaka. İsteksiz iş olmaz derler atalarımız. Bir işi yapıyorsanız olması için, tüm bedeniniz ve ruhunuzla çabalamalısınız. Olacağınız dair inancınız tam olmalı. İnanmadığımız işe başlamak ve ona çaba harcamak israftır sadece. Olması bile bizi mutlu etmez hayatımızı güzelleştirmez. İnandığınız işin olumlu sonuçlanması yaşamımızı güzelleştirir.
En güzel duygulardan biri de güvendir, güvenebilmektir. En azından bir kişiye sırtını dayayıp göremediğiniz yanınızı sizin gözünüzle koruyacak ve onun göremediğini de sizin koruyacağınız bir kişiye herkesin ihtiyacınız vardır. Çok sıradan kullanarak eskittiğimiz arkadaş kelimesinin asıl çıkış noktası olan iki kişinin bir savaş alanında birbirini koruması için sırt sırta vermesi ile oluşan takımın adıdır arkadaş. Böyle biri yoksa savaş alanında savunmasızsınız!
Bir baba çocuğunu yukarı atar, çocuk düşerim korkusuna kapılmadan bu oyunun keyfini çıkartır. Güven işte böyle güzelleştirir yaşamı ve güven işte böyle mutlu eder adamı.
Yine büyük şair Can Yücelin dizelerine kulak verelim.
“yaşam denilen üç gündür,
Dün yaşandı bitti,
Yarın meçhuldür,
O halde yaşam bir gündür o da bugündür”
Evet, yaşam hissettiğimiz andan başkaca bir şey değildir. Yaşamın ne zaman biteceğini bilmememiz yarını meçhul yapıyor bizim için. Yaşadığımız andan sonrası herkes için meçhuldür evet doğru, ancak insanoğlu sonsuz yaşayacakmış gibi sürdürür yaşamını. Ölümü düşünerek sürdürmeyiz hiç birimiz yaşamımızı. Yaşam enerjimizin kaynağı ne zaman duracağını bilmediğimiz nefesimizin devamını sorgulamadan yaşayabilmektir. Yarın uyanacağını bilmeden yatağında yarına plan yapmaktır yaşama saygı. Bu ümittir.
Ölümün korkusuyla yaşamın içinden uzaklaşmak yerine, yaşamın devam edeceği ümidiyle direnmektir.
İşte inanç, güven ve ümit bizi bu yaşamda mutlu eden, bu üçlü bizim yaşamımızı her şeye rağmen yaşanır kılan dostlarımızdır.
Bu üçü varsa yaşam güzeldir, ( 9.12.2010)
0 yorum:
Yorum Gönder